Covid-19 ile birlikte Maslow ‘un ihtiyaçlar hiyerarşisinin neresindeyiz?

İnsan hep ister, her daim bir ihtiyacını doyurma peşinde koşar. Ömrü boyunca bir işi
bitirip diğerine gider. Bir kişi gördünüz mü “ben oldum, ben doydum, bu yaşamdan tek bir
isteğim kalmadı” diyen. Muhtemelen görmediniz, çevrenizde olmasa da bunu diyebilen
insanlar var. Bu insanlara kendini gerçekleştirmiş kişi denmekte. Dünya üzerinde kendini
gerçekleştirebilmiş insanların sayısı da ancak bir sayfayı doldurabilecek kadar. Covid
sürecinin bize yaşattıklarının da etkisi ile bitmeyen ihtiyaçlarımızı ve kendini
gerçekleştirmenin nasıl bir şey olduğunu yakından inceleyelim.


Psikolog Abraham Maslow, insanların temel ihtiyaçlarını bir piramit üzerinden bizlere
anlatmıştır. Buna göre temel ihtiyaçlar; fiziksel ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, aidiyet ve sevgi
ihtiyacı, saygı ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme olmak üzere beş basamaktan oluşmaktadır.
Sırası ile bir ihtiyaç gerçekleşmeden diğer ihtiyaç istenemez. Örneğin piramidin en altında
yer alan piramidin en altında yemek, içmek gibi fiziksel ihtiyaçlar karşılanmadan sevgi saygı
gibi ihtiyaçlara geçilemez.


Bu ihtiyaçların içeriklerini biraz yakından incelersek anlaşılması adına daha faydalı
olacaktır. Fiziksel ihtiyaçlardan yukarıda bahsettik. En temel ihtiyaçlarımız. Yemek, su, nefes
yaşamak için gerekli olanlar… Karnımız tokken bir de sırtımızın pek olmasını isteriz. Bu da
güvenlik ihtiyacıdır. Bir evimizin olması, emniyet içerisinde olmak gibi de ifade edilebilir.
İhtiyaçlar yukarı çıkıldıkça soyutlaşır. Tuttuğunuz takım, içinde bulunduğunuz kalabalık
aileler ve arkadaş grupları aidiyet ihtiyacınızı karşılarlar. Genellikle insan bu adımda uzun
süre kalır sevmek, sevilmek ait hissetmek zaman alır.

Saygı ihtiyacı ise iki türlüdür: öz saygı ve başkalarının bize duyduğu saygı. Öz saygı
çoğunlukla akla bile gelmezken aslında bizim bir ihtiyacımızdır. Başkalarının bize saygı
duymasını isterken, sadece diğerleri için seçim yaparken dahi kendimize olan saygımızı
gerimizde bırakıyoruz. Maslow ’a göre bu basamağın yukarısına çıkabilmek için öz saygımızı
yüksek tutarak, diğerlerinin saygısını kazanacağız. Velev ki bu dengeyi kurarak saygı
ihtiyacımızı da karşıladık. Şimdiye kadar fark etmişsinizdir; yukarıya doğru ilerledikçe
basamakları tamamlayabilen kişi sayısı azalıyor. Hatta çoğumuz ömrümüzü sevgiyi bulma
ve aidiyet kurma basamağında tüketiyoruz.


Gelgelelim kendini gerçekleştirme mevzusuna, bunu başarabilmiş insanlar tüm
potansiyellerini ortaya çıkartabilmiş, bu potansiyeli de mükemmel bir şekilde
değerlendirebilmişlerdir. Kulağa oldukça zor gelen bu işi başarabilmiş kişilerin kim olduğuna
araştırdığımızda Atatürk, Gandhi, Einstein, Martin Luther King gibi ismini duyurmaya
yüzyıllar boyu sürdürebilmiş kişiler karşımıza çıkıyor. Görüldüğü üzere bu noktaya gelmenin
sonucunda dünyada önemli değişiklikler yaratmış kişiler iz bırakıyor.


Okurken de düşündüğünüz üzere kendini gerçekleştirme basamağına ulaşmak
oldukça zor, diyelim ki bu beşinci basamakta değiliz öyleyse neredeyiz?


Pandemi öncesi kişiye göre değişen ihtiyaçlarımız, Covid-19 ile birlikte hepimizi
güvenlik ihtiyacında buluşturdu. Artık sokağa çıkarken tedirginiz. Daha güvenli
hissedebilmek için tedbirler almak zorundayız. Maske takıyoruz, sürekli elimizi yıkıyor ve
dezenfektan sürüyoruz. Evin dışında olmaya dair endişe duyuyoruz. Yani sürekli güvenlik
ihtiyacımızı gidermeye çalışıyoruz.


Dikkat ettiyseniz ne zaman ki pandemi ile ilgili endişemiz azalıyor biz daha güvenli
hissetmeye başlıyoruz ve bir sonraki basamaktaki ihtiyacımıza yöneliyoruz. Sevgi ve
aidiyet…


Hemen kalabalık gruplarla toplanmaya, sevdiklerimiz ile tatile gitmeye devam
ediyoruz. Sanki bir iki ay öncesine kadar kapının dahi önüne çıkamayan bizler değilmişiz
gibi. İnsanoğlu bir ihtiyacını karşılayınca hemen diğerine koşar. Ancak bu durum için
konuşacak olursak aslında o an için hissettiğimiz güvenli hissetme halinin aldatıcı
bilinmelidir. Pandemi sürdüğü sürece maalesef üst basamak ihtiyaçlara çıkmak mümkün
gözükmüyor. Yine bunu yapabilmemizin tek yolu güvenliğimizi tam olarak sağlayabilmektir.
Bunun tek yolu ise tedbir almak, korunmak ve bu durumun tehdit olmadığı yanılgısına
düşmemek olacaktır.

Psk. Gizem TORUNOĞLU